31 Ekim 2014 Cuma

Erdem

Erdem’i karsilamak icin havaalanina gidiyorum. Heycanla bekliyorum. Cikar cikmaz hemen farkediyor beni. Tek elini havaya kaldirip gulumsuyor. Ben oldugum yerde zipliyorum. Yavas yavas yanima geliyor. Bu cocuk neden boyle hic bilmiyorum ama gercekten cok cool. Bizim ailedeki kimse gibi degil. Kardesim olmasa asik olurdum herhalde. Ya da kardesim diye mi bu kadar guzel gozukuyor gozume acaba?

‘Hosgeldin’
‘Hosbulduk ablam. Naber?’
‘Iyiyim caniminici. Nasil gecti yolculuk?’
‘Bindik geldik iste abla’

Arabaya biniyoruz. Hic baska bir ulkeye, sehre gelmis gibi davranmiyor. Evet daha once San Francisco’ya gelmisti ama yine de insan iki etrafina bakar yabanci gozlerle. Yok anam yok… Bu cocuk ruhsuz geldi ruhsuz gidecek. Eve vardigimiz da heycanlandiran sey yemek kokusu oluyor.
‘Abla ya ne olmus sana boyle. Kizim bizim evden daha temiz duzenli bu ev. Kac cesit yemek yapmissin? Senin evlenme yasin gelmis’
‘Sus be gerzek! Evlilik filan pek meraklisin beni evlendirmeye’
‘Sende bu hamartlikla fazla hevesli gozukuyorsun ama’
‘Hadi hadi… Git dus falan al sen. Bende sofrayi hazirlayim sana’
Erdem dusta fazla uuzn kalir. O dustayken ben onun esyalarini cikarip dolaba yerlestiriyorum. Annemin gonderdigi paketleri aciyorum. Canim annem benim… Tarhana corbasi, turk kahvesi, buraya gelmeden onceki son gecemizde cekildigimiz aile fotografi ve usudugumde ustume giydigim annemin mis kokulu yelegi… Erdem sadece kendisini degil butun ailemin sicakligini getiriyor bana. Huzur doluyorum. Buyuk valiz bitince Erdem’in kucuk el cantasini aciyorum. Tabi ki bir suru duty free den alinmis icki sisesi cikiyor icinden. Alip buzdolabina yerlestiriyorum. Sofrayi kuruyorum. Erdem dustan cikip ustunu giyiyor. Sofraya oturuyoruz.

‘Eee… Anlatin bakalim Ender Hanim, beni buraya cagirmanizin sebebi nedir?’
‘Ozel bir sebebi yok. Burda ol istedim. Sana da iyi gelir diye dusundum’
‘Ben iyiyim abla. Bana iyi gelecek bir sey yapmam gerekmiyor’
‘Olsun. Fena mi iste biraz vakit geciririz’
‘Ablaaa ! Bak gecen sefer annemle garip garip konusuyormussun. Eliz kalkip yanina geldi apar topar. Ne oldu bilmiyorum ama iyi seyler olmadigi kesin. Bana anlatmayacagini da biliyorum ama yine de soyleyim. Ben senin o kucuk yaramaz kardesin degilim. Hani anlatsan anlarim. Belki derdine care bile olurum’
‘Ondan degil ama hersey gecip gitti. Herseyi yoluna koydum. Hic bir problem kalmadi. Ayrica hala bir takim yaramazliklar yaptigini biliyorum’
‘Ya gecen amcamla olani diyorsan gercekten hak etmisti. Biliyorsun zaten o adam hakediyor hirpalanmayi’
‘Nasil ya? Ne yaptin adama? Dovdun mu?’
‘Yok canim dovmedim. Biraz hirpaladim o kadar. Sen ne duydun?’
‘Uretim mudurunu kovmussun yere tukurdu diye. Hem hirpaladim ne demek ya?’
‘Allah allah… Adam yere tukurdu gozumun onunde ne yapsaydim. Acayipsiniz yani. Hirpaladim demek yakasina yapisip biraz silkelemek demek’
‘Erdem! Orasi isyeri… Yere tukurdu diye en kritik adami nasil kovarsin kimseye sormadan. Bir de kufretmissin adama. Hirpaladim dedigin adamsa amcamiz. Her ne kadar cigersiz olsa da amcamiz yani. Babamla aralarindaki meselelerine sen niye karisiyorsun? ’
‘Lutfen burdan gider misiniz sayin yere tukuren saygisiz adam mi diyecektim. Herhalde kufrettim. Amca meselesi de amcaysa amcaligini bilsin. Bana tutmus senden adam olmaz diyor. Bende senin adamlik anlayisinla benim ki bir olmasin zaten dedim. Sonra sacma sapan konustu, bende dayanamadim’
‘Ah Erdem ahh…’
‘Abla Allah askina sende baslama. Onca yol tepip gelmisim. Zaten yemekler bir harika olmus. Birak da guzel guzel yiyim’
‘Ye tosunum, ye pasam’

Hic konusmadan Erdem'e bakiyorum. Ona baktikca babam geliyor gozumun onune. Bizi hic kimseye muhtac birakmamis olan mangal yurekli babam... Boyundan buyuk golgesi olan babam... Heycani ve enerjisi hic bitmeyen babam... Caresiz gormeye asla tahammul edemeyecegim guclu babam... Sonra annem geliyor. Dinginligiyle evimizi huzurla dolduran annem... Dualariyla bizi koruyan annem... Bizi bir arada tutan annem... Kucaginda dunyanin en guvenli yerinde hissettigim annem... Sonra gozlerim doluyor. Yasadiklarimla, yaptigim hatalarla nasil da onlara layik bir evlat degilim. Erdem sadece varligiyla beni ailemle yuzlestiriyor. Vicdanim sizliyor. Erdem bir ara kafasini kaldirip bana bakiyor. Sanki icimden gecenleri bilircesine kafasini yavasca sallayip sicacik gulumsuyor. Uzulme sen dercesine... Babam icin en onemli sey erdemli olmaktir. Onun icin kardesim dogdugunda anneme danismamis sadece tek bir sey soylemis.

'Adi Erdem olacak. Bu ailenin her bireyi erdemli insanlar olacak. Bu oglan da ismiyle bize bunu hep hatirlatacak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder