31 Ekim 2014 Cuma

Av mevsimi

Erdem sanki lokal biriymiscesine takiliyor burda. Bana haber vermeden cikip gidiyor. Biraz dolanip geliyor. Arabayi alip yikamaya goturuyor. Bana burasiyla ilgili hic bir sey sormuyor. Evde oturup televizyon seyrediyor. Bir gun once ilk defa izledigi diziyi yillardir izliyormuscasina pur dikkat takip ediyor ‘dizim baslicak benim’ diyor. Geceleri Turkiye’de sabah olunca calismaya basliyor. Birkac telefon gorusmesi yapiyor. Bir anda buyuk adam oluyor. Telefonu kapatip sinirleniyor, soyleniyor. Ben oylece izliyorum onu. Biz bu kadar ayni yerde kalmaya aliskin degiliz. Dokunmuyorum ona. Yokmusum gibi davraniyorum. Onun varligi yetiyor bana. Her zamanki gibi iciyor ve iciyor. Bu beni rahatsiz etse de elimden bir sey gelmiyor. Koltugun uzerinde oyle sizip kaliyor. Oglene dogru uyaniyor. Aksama kadar sersem gibi dolasiyor. Tam kendine geldiginde tekrar icmeye basliyor. Burda aile olmadigi icin cok daha rahat. Ise gitmek zorunda olmadigi icin daha fazla icebiliyor. Guzel tarafi taskinlik yapmiyor. Disari cikip kavga etmiyor. Burda benim basimi belaya sokmamak icin bunu yaptigini biliyorum. Yoksa onun umrunda olmaz.

Erdem koltukta iciyor. Arka arkaya can acitacak ne kadar sarki varsa caliyor. Banyoya giriyorum. Ustumu cikartiyorum. Zil caliyor. Durup dinliyorum. Erdem ayaklarini sure sure gidip kapiyi aciyor.
‘Evet?’
‘Ender’e bakmistim ben’
‘Sen kimsin?’
‘Ender’
‘Onu anladim, sen kimsin?’
‘Ender benim adim. Arkadasiyim’
‘Haa… Ender icerde dus aliyor. Gec iceri, bekle’

Apar topar ustumu giyip firliyorum disariya. Erdem’in Ender’I hirpalamadan iceri almasi zaten oldukca beni urkuttu. Normal de olsa en iyi ihtimalle yakasina yapisip merdivene firlatmis olmasi lazimdi. Ne oluyor bu cocuga? Resmen iceri aldi. Ender ne dusunuyor acaba? Insan ablam falan der, ‘Ender dusta’ dedi ya. Iceri giriyorum oldukca tedirgin bir sekilde. Ender’e inanilmaz sinirliyim ama Erdem’e caktirmamak icin normal davranmaya calisiyorum.
‘Selam. Kardesim Erdem, Ender’de Los Angeles’dan bir arkadasim’
‘Selam. Kusura bakma rahatsiz ettim sanirim. Misafirin oldugunu bilmiyordum’
‘Madem bilmiyorsun. Gelirken arayacaksin. Ayrica misafir degilim, kardesiyim. Abla boyle tipleri cok mu ariyorsun sen?’
‘Erdem!’
‘Ablanin benim gibi birini bulmasi icin baya aramasi gerekiyor, dogru’

Hayvan herif ya… Erdem’in sah damarinin ritimli bir sekilde atmaya ve morarmaya basladigini goruyorum. Tehlike geliyorum diyor tam olarak. Bir de tek bir laf bile etmediyse o lafin uzerine kesin dover. Ender’I kolundan tutup mutfaga goturuyorum. Yuzunde piskin bir gulumse var.
‘Pek bir Aynali Tahir kardesin varmis’
‘Ne istiyorsun sen ya? Niye geldin?’
‘Su emanetleri ver gidicem’
‘Ne emaneti ya ne emaneti…’
‘Ya gecen gun bulmussun ya onlari iste’
‘Ender isin yok mu senin? Kalkip onlari almak icin mi geldin? Paran mi yok? Git bi daha al’
‘Drug dealer bulamadim. Bildiklerimin hepsi kapatmis dukkani. Teslimat yapmiyorlar. LA’de olsam bulurum da buranin yabancisi sayilirim. Hadi ver de gideyim’
‘Yok, attim ben onlari. Hadi git’
‘Attim ne demek ya? Attim ne demek?’
‘Sesinin tonuna dikkat et. Hadi sorun cikmasin, git artik’

Erdem’in ayak sesleri yakinlasiyor. Hic bir sey soylemeden Ender’in ensesine yapisiyor. Ender elinin tersiyle Erdem’e vuruyor. Erdem dayagi yiyince bir cirpida Enderi paketliyor. Kapiyi acip duvara dogru firlatiyor. Kapiyi sertce vurup kapatiyor. Hic bir sey soylemeden gidip yerine oturuyor. Muzigin sesini yukseltiyor. Icmeye devam ediyor. Sinirlerim bosaliyor. Elim ayagim titriyor. Erdem’in yuzunde hayal kirikligi var. Ablasinin evine gecenin bir saati dayanan adam, ona uyusturucu soruyor. Nasil aciklamali, ne yapmali bilemiyorum. Erdem’le su an konusmaya calismak demek atese dokunmak demek. Benim icimde bir yerde tuhaf bir mutluluk var. Beni savunan ve bunun karsiliginda benden hic bir sey beklemeyen biri var evimde. Bu zamana kadar Erdem’i koruyup kollayan ona yol gosteren bendim. Simdi o beni kollarinin altina aliyor. Bir sahin gibi uzerimde ucup beni avlamaya calisanlari avliyor. Evet, Erdem buyuyor. Erdem buyudukce cok guzel bir adam oluyor. Boylece aramizdaki kadin-erkek ayrimi ortaya cikiyor. Ben ilk kez kendimi bu kadar kadin hissediyorum. Ormanda kaybolmus bir ceylan belki de. Nerden ne zaman cikacagi belli olmayan cakallar, kurtlarla etrafi sarilmis bir ceylan… Kosup kosup yorulan her soluklanmaya calistiginda basina olamadik seyler gelen yalniz bir ceylan… Erdem bu gece yaptiklari ve sessizligiyle ‘ben senin uzerinde ucuyorum, sana kimse zarar veremez’ diyor.
Aradan biraz zaman geciyor. Ben dusa girip cikiyorum.

‘Abla gel hadi bak sana sarap actim’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder