Eve girdigimde Erdem her zaman ki
gibi koltukta uzaniyor. Kac tane bira ictigini kestirmek guc… Elinde bir kitap
var, diger elinde bir kagit… Bana bakiyor tuhaf bir sekilde. Erdem’in
garipliklerini cekecek hic gucum yok. Bir sey demeden mutfaga girip bir kahve
koyuyorum. Ilaclarimi aliyorum.
‘Ablaaa… Sen baksana bir buraya!’
‘Ne var Erdem? Hicbir seyi
cekecek durumda degilim su an’
‘Yok… yok… Sen bir bak bana’
Iceriye giriyorum. Erdem uzandigi
yerden kalkmis, oturuyor. Basi one egik… Elinde tuttugu kagit, Engin’in bana
gonderdigi mektup. Iste simdi cok fena faka bastin Ender. Ne demeli, ne yapmali
simdi. Yer yarilsin, nolur yer yarilsin bende icine gireyim. Oleyim su an
oleyim lutfen!
‘Bu herif sana Turkiye’den
usenmemis mektup yollamis. Baya kokunu falan biliyor, sana don cagrisi yapiyor.
Bak, ozledim demis. Insan sevdigini ozler, sevdiginin kokusunu unutamaz. Abla
ne is?’
‘Ben sey…’
‘Tamam ya. Hersey ortada zaten.
Aciklama falan yapmana gerek yok. Dunyada baska adam kalmadi dimi? Tek bu
vardi, sende evil falan ama olsun dedin. Simdi asik oldum falan da dersin.
Kalbime soz geciremedim. Ask bu filan. Gec bunlari gec! Senden hic beklemezdim.
Eda’dan hatta Elcin’den bile beklerdim ama senden beklemezdim. Benim ablam ya,
Ender’sin sen! Babamin, annemin en guvendigi kizsin! Herkes hata yapar da bu
baska bir sey…’
Agliyorum. Hic acimadan konusmaya
devam ediyor. Kardesimin gozunde ufacigim artik. Bazen herseyi ama herseyi
silmek, tekrar baslamak istiyorum. Hani ‘ Allahim bu yasadigim hayat olmadi,
ben bundan daha guzelini yasarim’ diyesim geliyor. Tam olarak o anlardayim.
Ruya olsun bu yasadigim lutfen, lutfen… Yok ama degil. Hepsi gercek! Erdem bunu
gidip bizimkilere anlatacak degil ama iyi kullanir bunu. Ben bile boylesine bir
hata yaptiysam kendinde her turlu hata yapma hakkini bulur artik. Bir suru
yanlisina goz yummak zorunda birakir beni. Yuzume vurur delicesine.
‘Ben bosuna tav degilmisim bu
Engin’e. Serefsiz herif! Sen bana soylesene ne kadar uyuttun bizi ayakta?’
‘Erdem ne uyutmasi ya… Duzgun
konus’
‘Bak… Bak… Sen cok duzgun
davraniyorsun da ben duzgun konusucam. Hadi soyle ne zamandir iliski yasiyorsun
bu herifle?’
‘Iliski falan yok ortada!’
‘Ne demek iliski filan yok ya. Dalga
mi geciyorsun sen? Herif sana yuzyil onceymis gibi mektup yazmis Turkiye’den
Amerika’ya. Kokunu ozledim demis’
‘Senin dusundugun gibi bir sey
degil bu. Biz bir davet de tanistik. Frekanslarimiz tuttu. Etkinlik boyunca
sohbet ettik. Evli adamla bekar kadin sohbet edemez mi? Sonra hersey
kontrolunden cikti. Bir arkadaslik gibi dusun bunu. Hayattan kacacak yerimiz
kalmadiginda birbirimizin varligina sigindik, guc aldik, mutluluk verdik. Evli
olmasini umursamadim cunku asik olmadim ben Engin’e. Sadece hayatimda olsun
istedim. Bir sekilde orda bir yerde olsun istedim. Onun icin de aynisi gecerli’
‘Nasil ya? Kalkmis bir de asik
olmadim diyor. Ya abla delirtme insani! Sanki sahipsiz, kimsesizsin. Biz variz,
bir suru arkadasin var. Kimse anlamiyor da bir tek Engin mi anliyor seni? Ne
yasadin da bu kadar siginmak istedin. Bize ya da arkadaslarina anlatip da
rahatlayamayacagin ne vardi da gittin ona anlattin?’
‘Begenilmeye ihtiyacim vardi.
Sevilmeye ihtiyacim vardi. Ailem ve arkadaslarim disinda beni seven birinin var
oldugunu bilmeye ihtiyacim vardi. O Emre beni mahvetti. Gunden gune eridi benim
ozguvenim, hayallerim, gururum. Kim farkindaydi bunun? Herkes kendi derdinde
bizim ailemizde. Annem var bi dinleyen, ona da anlatamazdim. Unutamadim onu,
cikartamadim aklimdan bir turlu. Onu bulucam diye kendimi kaybettim. Kuyrugumu
dik tutmak icin kimseye belli etmedim. Asik olmaktan birini sevmekten korktum
ben. Yine severim de sevilmem diye, ortada birakilirim diye, yanlis adama asik
olurum diye korktum ben, cok korktum. Engin’le karsilikli olarak sorumluluk
tasimadigimiz icin rahattik. Benim olmadigi icin kaybetmekten korkmadim. Evli
oldugu icin baglanamayacagimi biliyordum. Engin bana kendimi degerli
hissetirdi. Ona karsi oldugum gibi davrandim. O da bana… Yalansiz, riyasiz…
Kaybetmekten korkmadan ozgurce… Onunla cok guldum, eglendim ben. Dun ve yarin
yokmuscasina. Evli olmasi daha yeni yeni batmaya basladi cunku daha ozel seyler
hissetmeye basladim. Uzerine bir de baba olacagini ogrenince tamamen iliskimi
kestim. Hala bazen bir seyler yazip ciziyor ama askindan degil siginma ihtiyacindan’
‘Ben anlamiyorum seni. Bu
kabahatin ozru bu olamaz. Sen kendini iyi hissetmek icin bir kadinin kocasini
elinden aliyorsun resmen. Ne zaman bu kadar duyarsiz ve bencil oldun sen?’
Sen yillarca kimseyi uzmemek icin
elinden geleni yap, yillarca dunyanin obur ucundaki adama asik ol ve gozun
baska kimseyi gormesin ama bir hatayla duyarsiz, bencil ve hatta kaltak ol!
Iste hayat boyle zalim. Yargisiz infaz!
Anlamaz anlatamazsın...ama sığınma isteği hep böyle masumane kalmazz.İşte o zaman tehlikeli sularda gezmeye başlarsın...Hikaye de olsa, gerçekte olsa güzel yazmışsın.Sevgiler :)
YanıtlaSilSertac, degerli yorumun icin tesekkurler...
YanıtlaSil