20 Kasım 2014 Perşembe

Yargisiz infaz

Eve girdigimde Erdem her zaman ki gibi koltukta uzaniyor. Kac tane bira ictigini kestirmek guc… Elinde bir kitap var, diger elinde bir kagit… Bana bakiyor tuhaf bir sekilde. Erdem’in garipliklerini cekecek hic gucum yok. Bir sey demeden mutfaga girip bir kahve koyuyorum. Ilaclarimi aliyorum.
‘Ablaaa… Sen baksana bir buraya!’
‘Ne var Erdem? Hicbir seyi cekecek durumda degilim su an’
‘Yok… yok… Sen bir bak bana’
Iceriye giriyorum. Erdem uzandigi yerden kalkmis, oturuyor. Basi one egik… Elinde tuttugu kagit, Engin’in bana gonderdigi mektup. Iste simdi cok fena faka bastin Ender. Ne demeli, ne yapmali simdi. Yer yarilsin, nolur yer yarilsin bende icine gireyim. Oleyim su an oleyim lutfen!
‘Bu herif sana Turkiye’den usenmemis mektup yollamis. Baya kokunu falan biliyor, sana don cagrisi yapiyor. Bak, ozledim demis. Insan sevdigini ozler, sevdiginin kokusunu unutamaz. Abla ne is?’
‘Ben sey…’
‘Tamam ya. Hersey ortada zaten. Aciklama falan yapmana gerek yok. Dunyada baska adam kalmadi dimi? Tek bu vardi, sende evil falan ama olsun dedin. Simdi asik oldum falan da dersin. Kalbime soz geciremedim. Ask bu filan. Gec bunlari gec! Senden hic beklemezdim. Eda’dan hatta Elcin’den bile beklerdim ama senden beklemezdim. Benim ablam ya, Ender’sin sen! Babamin, annemin en guvendigi kizsin! Herkes hata yapar da bu baska bir sey…’
Agliyorum. Hic acimadan konusmaya devam ediyor. Kardesimin gozunde ufacigim artik. Bazen herseyi ama herseyi silmek, tekrar baslamak istiyorum. Hani ‘ Allahim bu yasadigim hayat olmadi, ben bundan daha guzelini yasarim’ diyesim geliyor. Tam olarak o anlardayim. Ruya olsun bu yasadigim lutfen, lutfen… Yok ama degil. Hepsi gercek! Erdem bunu gidip bizimkilere anlatacak degil ama iyi kullanir bunu. Ben bile boylesine bir hata yaptiysam kendinde her turlu hata yapma hakkini bulur artik. Bir suru yanlisina goz yummak zorunda birakir beni. Yuzume vurur delicesine.
‘Ben bosuna tav degilmisim bu Engin’e. Serefsiz herif! Sen bana soylesene ne kadar uyuttun bizi ayakta?’
‘Erdem ne uyutmasi ya… Duzgun konus’
‘Bak… Bak… Sen cok duzgun davraniyorsun da ben duzgun konusucam. Hadi soyle ne zamandir iliski yasiyorsun bu herifle?’
‘Iliski falan yok ortada!’
‘Ne demek iliski filan yok ya. Dalga mi geciyorsun sen? Herif sana yuzyil onceymis gibi mektup yazmis Turkiye’den Amerika’ya. Kokunu ozledim demis’
‘Senin dusundugun gibi bir sey degil bu. Biz bir davet de tanistik. Frekanslarimiz tuttu. Etkinlik boyunca sohbet ettik. Evli adamla bekar kadin sohbet edemez mi? Sonra hersey kontrolunden cikti. Bir arkadaslik gibi dusun bunu. Hayattan kacacak yerimiz kalmadiginda birbirimizin varligina sigindik, guc aldik, mutluluk verdik. Evli olmasini umursamadim cunku asik olmadim ben Engin’e. Sadece hayatimda olsun istedim. Bir sekilde orda bir yerde olsun istedim. Onun icin de aynisi gecerli’
‘Nasil ya? Kalkmis bir de asik olmadim diyor. Ya abla delirtme insani! Sanki sahipsiz, kimsesizsin. Biz variz, bir suru arkadasin var. Kimse anlamiyor da bir tek Engin mi anliyor seni? Ne yasadin da bu kadar siginmak istedin. Bize ya da arkadaslarina anlatip da rahatlayamayacagin ne vardi da gittin ona anlattin?’
‘Begenilmeye ihtiyacim vardi. Sevilmeye ihtiyacim vardi. Ailem ve arkadaslarim disinda beni seven birinin var oldugunu bilmeye ihtiyacim vardi. O Emre beni mahvetti. Gunden gune eridi benim ozguvenim, hayallerim, gururum. Kim farkindaydi bunun? Herkes kendi derdinde bizim ailemizde. Annem var bi dinleyen, ona da anlatamazdim. Unutamadim onu, cikartamadim aklimdan bir turlu. Onu bulucam diye kendimi kaybettim. Kuyrugumu dik tutmak icin kimseye belli etmedim. Asik olmaktan birini sevmekten korktum ben. Yine severim de sevilmem diye, ortada birakilirim diye, yanlis adama asik olurum diye korktum ben, cok korktum. Engin’le karsilikli olarak sorumluluk tasimadigimiz icin rahattik. Benim olmadigi icin kaybetmekten korkmadim. Evli oldugu icin baglanamayacagimi biliyordum. Engin bana kendimi degerli hissetirdi. Ona karsi oldugum gibi davrandim. O da bana… Yalansiz, riyasiz… Kaybetmekten korkmadan ozgurce… Onunla cok guldum, eglendim ben. Dun ve yarin yokmuscasina. Evli olmasi daha yeni yeni batmaya basladi cunku daha ozel seyler hissetmeye basladim. Uzerine bir de baba olacagini ogrenince tamamen iliskimi kestim. Hala bazen bir seyler yazip ciziyor ama askindan degil siginma ihtiyacindan’

‘Ben anlamiyorum seni. Bu kabahatin ozru bu olamaz. Sen kendini iyi hissetmek icin bir kadinin kocasini elinden aliyorsun resmen. Ne zaman bu kadar duyarsiz ve bencil oldun sen?’


Sen yillarca kimseyi uzmemek icin elinden geleni yap, yillarca dunyanin obur ucundaki adama asik ol ve gozun baska kimseyi gormesin ama bir hatayla duyarsiz, bencil ve hatta kaltak ol! Iste hayat boyle zalim. Yargisiz infaz!

2 yorum:

  1. Anlamaz anlatamazsın...ama sığınma isteği hep böyle masumane kalmazz.İşte o zaman tehlikeli sularda gezmeye başlarsın...Hikaye de olsa, gerçekte olsa güzel yazmışsın.Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Sertac, degerli yorumun icin tesekkurler...

    YanıtlaSil