Enis duzenli araliklarla mesaj
atiyor Vegsa’tan. Bir seyleri bahane edip irtibati hic koparmiyor. Kardesimin
yaninda bana bu kadar rahat yazmasi ne tuhaf. Gecistiriyorum mesajlari. Iki
mesaja bir mesajla falan cevap veriyorum. 3 gece Vegas’da kalip donuyorlar,
havaalaninda onlari karsilamaya gidiyorum. Yol boyunca iki kucuk cocuk gibi
Vegas maceralarini anlatip kahkahalarla guluyorum. Erdem’I uzun zamandir bu
kadar keyifli gormemistim. O genelde kimseyle bu kadar samimi olmaz ve asiri
duygularla mutlu olamaz. Enis’I cok seviyor belli. Baya farkli karakterli iki
insan ama iyi anlasiyorlar iste. Enis’i biraktiktan sonra Enis’in ne kadar
duzgun bir adam oldugunu soyluyor.
‘Kardesin olarak bunu soylemem
garip gelecek ama bir gun evlenceksen Enis gibi bir adamla evlen. Vegas’da o
kadar gotu basi dagittik. Yanimiza bir suru hatun geldi. Adam donup bakmadi.
Oyle takilidik kizlarla, icki falan ismarladik sonra salladik. Bizi ibne
zannetmis olabilirler ama umrumuzda degil. Kumar desen herif cok zeki.
Gercekten zekasiyla oynuyor. Oyle ahmak gibi para sacmadi ama oturdugu masadan
hep eli dolu kalkti. Sonra hepsini alkole gomduk’
‘Iyi yapmissiniz ablacim.
Eglendiginize sevindim ama Allah askina su Enis propagandasina bir son verir
misin?’
‘Ya abla ne var bunda. Yarin git
evlen demiyorum ama bence deneyebilirsiniz. Sacma sapan adamlarla takilacagina
mis gibi herif iste. Egitimi iyi, ailesi iyi… Tamam ekonomik anlamda senden
daha guclu degil ama esit sayilirsiniz. Bu adamda bu kafa varken iyi para
kazanir zaten. Tipi de duzgun, yasi da uygun. Daha ne olsun. O Emre serefsizi
sozlendi bak sumsukkizin tekiyle. Bizimkiler soz kesmeye bile gittiler. Sen
hala…’
‘Yeter! Susar misin artik?’
Susuyor Erdem. Bu cocuk hic bu
kadar uzun konusmazdi. Dil olmus pabuc… Hele ki boyle konularda hic konusmazdi.
Simdi canimi acitmak icin yapiyor gibi sanki. Tutturmus bir Enis… Dediklerinde
de haksiz degil hani. Enis gercekten insanin birlikte olmak isteyecegi turden bir
adam. Hani boyle temiz yuzlu adamlar vardir ya. Onlardan iste. Al onu, evlen.
Bir omur boyu evinde dursun. Iyi es, iyi baba… Engin bir keresinde bahsetmisti
Enis’den… Adini soylememisti ama laf arasinda ‘ erkek kardesim benim gibi
serseri ruhlu degil mesela. O boyle fazla duzgun bir adam. Her anlamda oyle…
Ailenin goz bebegi…’ Simdi daha iyi anliyorum ne dedigini. Boyle bir adamin
yalniz olmasi da enteresan. Bir de benimle bu kadar ilgilenmesi… Yeterince
guzel, etkileyici, alimli, zeki, komik filan degilim ki ben. Sonra sonra
anliyorum Erdem ve babam iyi lobi calismasi yapmislar benim icin. Adamin gozunu
iyice boyamislar. Babam tabiki bunu kasten yapmamistir ama Erdem gayet de bir
amac ugruna yapmis. Enis’in mesajlarindan benim hakkimda bir suru sey bildigini
farkediyorum. Eve vardigimizda dogru odama giriyorum. Yazmaya basliyorum.
Sinirlerim bozuk. Erdem’in dedikleri aklima geliyor. Belki de hayatimda ilk
defa bu kadar duzgun bir adam benden hoslaniyor ve ben bundan olumune utanc
duyuyorum. Bana boylesine kibar ve hos davranan bu adamin soyledigi hic bir
seyi haketmiyorum ki ben. Utaniyorum, cok ama cok utaniyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder